Zaza Yurtsever'in Aralıklı Beslen Genç Kal Kitabı

 


 

‘’Aralıklı beslen genç kal’’ kitabının yazarı uzman psikolog Zaza Yurtsever fazla kiloların sebebini farklı bir bakış açısıyla ele almış. Fazla kiloların stresle bağlantılı olduğunu, yoğun stres altında kiloların daha fazla arttığını ilginç bir yaklaşımla kitabında anlatmış. Günümüzün en önemli sorunlarından biri olan kilo ve şişmanlık her geçen gün çok daha içinden çıkılmaz bir sorun olmaya devam ediyor. 

Yazar kitabında bu önemli sorunla ilgili; fazla kiloların aynı zamanda yalnızca fiziksel görünümü değil sağlıkla birebir ilişkili olduğunu ve sağlığı bozan temel sebeplerden biri olduğunu söylüyor. Kilo sorununu psikolojik bir yaklaşımla ele alan Zaza Yurtsever diyetten ziyade günde belli aralıklarla beslenerek hem fazla kilo almanın engellendiğini, hem de kişinin daha genç kaldığını anlatmaktadır. 

Farklı bir bakış açısıyla yayınladığı kitabında diyetlerin insanların hem yeme alışkanlıklarını hem de psikolojik olarak motivasyonlarını düşürdüğünü söylemektedir. Diyetisyenlerin tersine diyet formüllerinin dışında normal ancak az ve aralıklı yiyerek kilo sorununun aşılabileceğini anlatmaktadır.

 

Ruhsal Durumun Kilolarla Bağlantısı

 

Zaza Yurtsever fazla kilolardan kurtulmak için diyetisyene gitmek yerine psikolojik destek almak gerektiğini söyleyerek, stresin kilo alma konusunda çok etkili olduğundan bahsetmektedir. Kişileri A ve B tipi olarak ikiye ayıran yazar, A tipi insanlarda stresin zayıflama konusunda başarılı olduğunu ancak B tipi insanlarda ise tam tersi stresin şişmanlamaya sebep olduğunu vurguluyor. 2 tip insandan bahsederken A ve B tipi insanların birbirinden farklı vücut tepkileri verdiğini söylemektedir. 

Bunun en önemli sebeplerinden biri olarak da kronik stres yaşayan insanları A tipi olarak nitelendirmesidir. A tipi insanların yoğun stres karşısında yemeden içmeden kesilme noktasına gelmelerini, dolayısıyla kilo verdiklerini belirtiyor. Bunun tersi B tipi insanlarda ise stres altında olan ve strese adapte olamayan kişileri de kilo alan kişiler olarak tanımlıyor. 

Kilo alan kişiler günlük yaşamda ve iş yaşamında stres ile karşı karşıya kalan kişilerdir ve bu kişiler stresle baş edemediği durumda adrenalin ve kortizol üretirler. Bu da yeme isteğini tetikler ve dolayısıyla kilo almaları kaçınılmaz olur. Stresi bertaraf etmek için beyin enerjiye ihtiyaç duyuyor ve bunu depolardan sağlayamadığı için dışarıdan alma zorunluluğu gelişiyor. Bu da kişilerin stres altında kilo almalarına sebep oluyor.

 ‘’Aralıklı beslen genç kal’’ adlı kitabında Zaza Yurtsever aynı zamanda anti-aging konusunda araştırma yapan psikolog doktorlardan biridir. Anti-aging metodu adını verdiği araştırmasında orucun kişileri hastalıktan uzaklaştırdığını ve hastalıklara karşı vücudun karşı direnç sağladığını söyleyerek bununla birlikte bağışıklık sisteminin güçlendiğini söylemektedir. Orucun aynı zamanda yaşlanmayı geciktirdiğini de söyleyen yazar bunu otofaji süreci denen bir sürece bağlamaktadır. Otofaji sürecini, hücrenin dışarıdan değil kendi deposundan beslenmesi olarak tarif etmektedir. Bunu oruçla ilişkilendirdiğinde kişiler oruç tuttuğu süreçte kendi hücre depolarından beslenir ve dolayısıyla toksinlerden de böylelikle arınmış olur.

 

Zaza Yurtsever’in Aralıklı Beslen Genç Kal kitabı dışında 4 farklı yeme ve bozuklukları ile ilgili kitabı bulunmaktadır. Uzun süre oruç niteliğinde aç kalarak kilo vermenin çok daha sağlıklı olduğundan bahsetmektedir.


 

 

Aralıklı Beslen Genç Kal Kitabının İnsanlara Önerileri Nelerdir?

 

‘’Aralıklı beslen genç kal’’ kitabında öncelikle oruçtan bahseden yazar aynı zamanda orucun kişileri birçok hastalıktan koruduğunu ve buna bağlı olarak güçlü bir bağışıklık sistemini sağladığını söylemektedir. Aralıklı oruç tutmanın aynı zamanda yaşlanmayı da geciktirdiğini söylemektedir. Bunu da otofaji süreci adını verdiği bir sürece bağlamaktadır. Otofaji sürecinde kişiler aynı zamanda vücudun biriktirdiği toksinlerden arınır ve böylelikle de DNA'nın onarımı sağlanmış olur.

 

Orucun Kilolar Üzerindeki Etkisi

 

Psikolog Zaza Yurtsever oruç ritmi ile kilo verme arasında bir bağlantı kurarak 16/8 ritmi adını verdiği bir oruçtan bahseder. Bu oruçta kişilerin günün 16 saatinde oruç tutup, geriye kalan 8 saatinde yemek yediklerini söylemektedir. Örneğin akşam 20.00 de en son yemek yiyen bir kişi daha sonraki gelen öğününü yani sabah kahvaltısını ertesi gün 12.00 de yapması gerekir. Bu ritimle kişi 16 saat oruç tutmuş olur. Dolayısıyla öğlen yemeği 16.00'da ve akşam yemeği de 20.00 da yenilerek bir oruç ritmi oluşturulur. 

Bunun sonucunda kişiler zayıflayarak sağlıklı kalmak ve sağlıklı kalarak zayıflamayı hayatına geçirebilir. 16/8 ritminin dışında daha hızlı zayıflamak isteyen kişilere önerdiği oruç ritmi ise, 18/ 6 oruç ritmidir. Bu ritimde ise kişi 18 saat oruç tutup günün geri kalan 6 saatinde yemek yemesi gerekir. Böylelikle akşam saat 20.00 da ilk öğünü yer, ertesi gün saat 14.00 da ikinci öğün, ondan sonra ise tekrar 20.00 da yiyerek bir döngüyü tamamlar. Ancak bu oruç ritminde kişi daha fazla süre oruç tutmuş ve dolayısıyla daha hızlı kilo vermiş olur.

Bu kitaplar da ilginizi çekebilir:

Hipnozda Nörobilimsel ve Klinik Yaklaşımlar 

Dr. Ayça Kaya - Sayarak Zayıfla 

Yavuz Yörükoğlu-30 Günde 10 Yıl 

Simonton Metodu Nedir?

 

1 Yorumlar

Yorumlara link eklemek kesinlikle yasaktır. Bu yorumlar yayımlanmayacaktır. Comments with links are not allowed !!!

Daha yeni Daha eski

Ads

Ads